FB TW PIN NWS

'Hükümet 'aç aç' yapıyor'

2006-12-08
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, hükümetin son limanlar hamlesini “Vermekle sadece muhataplarımızın isteme iştahını artırırsınız” diye eleştirdi.

Mumcu, “Askerliğini yapanlar bilirler. Hep bir ağızdan Avrupa ve onun Türkiye içindeki işbirlikçileri bir aç aç temposu tutuyorlar ve Türkiye bu hükümet marifetiyle sürekli iffetinden bir şeyleri soyunuyor” dedi.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, hükümetin limanlar hamlesine “Avrupa aç aç temposu tutuyor. Türkiye bu hükümet marifetiyle sürekli iffetinden bir şeyleri soyunuyor” sözleriyle sert tepki gösterdi.

Mumcu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında “Kıbrıs konusunda hükümetin ortaya koyduğu tutum bir hamle filan değildir, bir tavizdir” dedi. Mumcu, hükümete “Vermekle hiçbir şey alamazsınız. Vermekle sadece muhataplarınızın isteme iştahını artırırsınız” diye seslendi.
Mumcu, şöyle devam etti:
“Düne kadar muhatap bile almadığımız Rum kesimini bugün köşeye sıkıştırdığımız iddiasıyla kamuoyunun yanıltılması utanç vericidir. Ne yaptık da köşeye sıkıştırdık? Rum kesimini şu veya bu biçimde tanıyacağımızı ilan ederek, izolasyon kalkmadıkça hiçbir adım atmayacağımızı söylediğimiz tavrımızdan geri adam atarak mı? Türkiye bütün kırmızı çizgilerinden geriye adım ata ata hiçbir konuda milli politika uygulama dirayeti gösteremez hale gelmiştir.”

SÖZÜM ONA JESTİN LANETLEMESİ GEREKİR…
Mumcu, hükümete Kıbrıs konusu çözülmedikçe müzakereleri “derin dondurucuya” koymasını ilan etmesini istedi. “Taviz vererek varabileceğimiz hiçbir yer yok” diyen Mumcu, “Bir şey verilmiş olarak dahi kabul edilmeyen sözüm ona bu jestlerin alkışlanması yerine lanetlenmesi gerekmektedir. Bu hükümetin artık hiçbir milli duyarlılığı kalmayan gayri milli bir hükümet olduğunu apaçık ilan etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın hükümetin hamlesini televizyonlardan öğrendiği yolundaki açıklamasının sorulması üzerine Mumcu, şu yanıtı verdi:

BÜYÜKANIT’IN SÖZLERİ…
“Ülke politikalarını siyasetin yapacağı demek, devlet kurumlarına ihtiyaç yok demek değildir. Eğer Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ile konuşulmayacak o zaman o kurumlara ihtiyaç yoktur. Diplomatlarınız, devlet adamlarınız, bürokratlarınız bu gelişmelerden yabancı bir televizyon marifetiyle haberdar oluyorlarsa ortada vahim bir durum var demektir. Yani Genelkurmay Başkanı’nın, Dışişleri bürokratlarının sitemlerini soğukkanlılıkla dikkatle dinlemek lazımdır. Siyasetçiler bu işe ne karışıyor diyemeyeceğimiz gibi devletin kurumlarını da yok saymayı da makul göremeyiz.”

Taviz vere varılacak yerin Sevr’e kadar isteme iştahını kabartmak olacağını söyleyen Mumcu, Türkiye’nin AB’nin kendi kendisiyle yüzleşmesine fırsat vermesi gerektiğini ifade etti. “Bunun yolu Kıbrıs’ı söz konusu eden hiçbir müzakereye katılmama kararını vermiş olmaktır” diyen Mumcu, hükümetin hamlesinin “satranç oyununa” benzetildiği belirtilip yorumunun sorulması üzerine tepkisini şöyle sürdürdü:

BAŞBAKAN’IN BOYUNU GÖRMEK İSTİYORUZ…
“Ortada satranç oyununa kim benzetiyor ben anlamış değilim. Ben ortada satranca benzeyen veya en küçük zeka pırıltısı gösteren herhangi bir oyun görmüyorum. Yani benim benzettiğim durum şudur. Askerliğini yapanlar bilirler. Hep bir ağızdan Avrupa ve onun Türkiye içindeki işbirlikçileri bir aç aç temposu tutuyorlar ve Türkiye bu hükümet marifetiyle sürekli iffetinden bir şeyleri soyunuyor. Evlenme vaadinde bile bulunmuyorlar. Bu ilişkide biz nikahlı, namuslu bir ilişki kuralım derken, ben sana evlenme vaadinde bulunmuyorum ama bütün iffetini, her şeyini istiyorum diyen bir yüzsüzlük ortaya konuluyor. Benim gördüğüm manzarada bir oyun yok, bir oynatılma var. Aç aç temposuyla oynatılıyoruz ve açtıkça verdikçe, limanı aç, havalimanını aç, Türkiye iffetini yitiriyor. Ayıptır, günahtır.

Daha o günden itibaren itirazlarımızı ifade ettik. O gün Başbakan Kızılay meydanında Kıbrıs konusunda bizimle boy ölçüşemezler diyorlardı, o başbakanı şimdi görmek istiyoruz, o başbakanın boyunu da şimdi görmek istiyoruz. Bakalım bir parmaktan uzun mu değil mi? Merak ettiğimiz sadece bu. Bu konuda AB’nin iki yüzlü olduğunu açık seçik görelim. Kimse AB’nin ajanlığına soyunup milletimizi kandırmasın.”