FB TW PIN NWS

Ladino

Ladino

İspanyolcanın eski bir lehçesi Ladino, İspanyol kökenli Yahudilerin yani Sefaradların 1492 yılında İspanya’dan kovulmalarından sonra göç ettikleri ülkelere taşıdıkları anadilleridir.

Ladino; Hint Avrupa dil grubunun Latin koluna bağlı Eski İspanyolcadan kökenlenmiş olan bir dildir. Yahudiler tarafından konuşulduğu için "Judeo- (Yahudi)" öntakısını almış olan dil, bazı filologlarca Standart İspanyolcanın, tarihi bir varyantı olarak da değerlendirilmektedir.

Esasen, temel yapısı 15. yüzyıl İspanyolcasını yansıtmaktadır. Ve de zamanla, Türkçeden, Fransızcadan, İbraniceden, Yunancadan, Arapça'dan, bazı balkan dillerinden ve de diğer iberik dillerden birçok sözcüğü bünyesine katarak zenginleşmiştir.

Yahudi İspanyolcasını (Ladino), yaklaşık 100.000 ila 200.000 kişinin konuştuğu düşünülmekle beraber tam sayısı bilinememektedir. Bunun sebepleri, bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olması, konuşanlarını genellikle 65 yaşının üstündekilerin oluşturması ve genç kuşaklara artık aktarılmaması, hiçbir ülkede resmi statüsünün bulunmaması ve ayrıca Modern İspanyolca tarafından asimile edilmesi olarak sayılabilir. Bugün, başta İsrail ve Türkiye olmak üzere birçok ülkede konuşulmaktadır.

Guatemala Kızılderilileri ile İspanyolların melezi olan Ladinolar etnisitesiyle karıştırmamak gerekir.

Konuşulduğu yerler ve Farklı isimleri
Temel olarak eski İspanyolcayı yansıttığı ve de İspanya kökenli olduğu için, 15. yüzyıldan beri, en yaygın ismi, Español (oku. Espanyol) yani İspanyolca olmuştur. Türkiye'de, Yahudi İspanyolcasını konuşanlar, dillerine en sık olarak "Espanyol" derler. Buna karşıt, Standart İspanyolcaya da "Kastilyano" (Kastilyaca), "Espanyol de Espanya" (İspanya İspanyolcası) veya Espanyol Halís (Halis İspanyolca) demektedirler. Türkiye'de varolan 19.000 Sefarad'ın sadece 8.000'inin Yahudi İspanyolcası konuştuğu düşünülmektedir ve bunların çoğu 65 yaş üzerindedir. Ladino 65 yaşın altındaki Yahudiler tarafından anlaşılsa bile artık konuşulmamaktadır. Bu yüzden Ladino ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Yahudi İspanyolcası konuşan Yahudilerin çoğunluğu, tarih boyunca Osmanlı topraklarında bulunmuşlardır. Osmanlılar da bu dile "Yahudice" demişlerdir. Bu sözcüğü Yahudiler kendi dillerine çevirip, Yahudi İspanyolcasına, "Djudió" (oku. Cudyo) (Türkiye, Yunanistan) veya "Djidió" (oku. Cidyo) (Bulgaristan, diğer balkan ülkeleri) demişlerdir.

Bugün, çoğunlukla İsrail'de, Türkiye'de, Amerika Birleşik Devletleri'nde, Fransa'da, Yunanistan'da, Brezilya'da, Birleşik Krallık'ta, Fas'ta, Bulgaristan'da ve İtalya'da, daha az miktarda da, Kanada'da, Meksika'da, Arjantin'de, Tunus'ta, Uruguay'da, Sırbistan'da, Bosna-Hersek'te, Makedonya'da, Belçika'da, El Salvador'da, ve Hollanda'da konuşulmaktadır. Bu ülkelerin dışında, Venezuela'da, Mısır'da, Cezayir'de, Guatemala'da, İspanya'da, Küba'da, Şili'de, Romanya'da, Surinam'da, Jamaika'da ve de Kolombiya'da da konuşulmakla beraber, bu ülkelerdeki konuşan sayısının 100 kişinin altına düştüğü düşünülmektedir.

Bölgesel isimleri şöyledir: (Türkçe yazılım ile)
Türkiye'de: "(e)spanyol" veya "(e)şpanyol",
İsrail'de: "(e)spanyol(it)", "(e)şpanyol(it)" veya "Spanyolo",
Yunanistan'ın bir kısmı, Bulgaristan, Saray Bosna ve Romanya'da: "Cudezmo",
• Selanik'te, "Ladino",
Fas'ta, "Haketiya" ya da "Hakitiya"

Bütün konuşanlar arasında en çok kabul edilen ve en genel-geçer isim; "Espanyol" (İspanyolca) ve "Djudió"dur (Cudyo yani Yahudice).
Bunun dışında, yaygın olarak "Ladino" ve "Sefaradi" isimleriyle de bilinir.

Ancak, dünya çapında en geçerli olan ve de akademisyenlerin de kullandığı ismi "Djudeo-Espanyol" (oku. Cudeo Espanyol)'dur, yani Yahudi İspanyolcası ya da Musevi İspanyolcası'dır.

Ayrıca Türkçede "Yahudice" ve "Musevice" isimleriyle de bilinir.

Türkiye'de Türkiye Yahudileri tarafından çıkartılan Şalom gazetesinin sadece bir sayfası, Ladino dilinde basılmakta diğer sayfalarında ise Türkçe kullanılmaktadır. Ayrıca, iki haftada bir sadece Yahudi İspanyolcası bir ek, "El Amaneser"i çıkarmaktadır.

Kökeni
I. yüzyıl ile VI. yüzyıl arasında Roma İmparatorluğu'nun farklı yerlerinden, çoğunlukla da Filistin'den göç eden Yahudiler, İspanya'ya yerleşmişlerdir. İspanya'da yaşayamaya başlayan Yahudiler, VII. yüzyılın başlarında, o zamanın İspanya'sında konuşulan antik İspanyolca'yı konuşmaya başlamışlardır. Ve de 1492 yılına kadar ana dilleri olarak eski İspanyolca'yı konuşmuşlardır.

711 yılında İspanya, Emeviler tarafından fethedilmiş, 1492 yılının başında da İspanyollar tarafından geri alınmıştır. Ülkede birlik adına Kastilya kraliçesi Isabella ile Aragonya kralı Ferdinand evlenip, diğer küçük krallıkları da boyunduruklarına alarak "Katolik İspanya Kraliyeti"ni oluşturmuşlar.

Kral ve kraliçe, Ferdinand ve Isabella, ilk faaliyet olarak, 31 Mart 1492'de, ülkede yaşayan tüm Müslüman ve Yahudilerin din değiştirerek Katolik Hıristiyan olmalarını ya da dört ay içinde tüm mal ve mülklerini geride bırakarak ülkeyi terketmeleri yasası çıkarmışlardır.

Bunun üzerine, dönemin Osmanlı padişahı II. Bayezid, İspanya topraklarında yaşayan Müslüman ve Yahudileri hem Kuzey Afrika hem de Akdeniz üzerinden kaçırarak Osmanlı topraklarına yerleştirmiştir. 4 aylık dönemin sonunda İspanya'daki Yahudilerin 150.000'i Osmanlılara, 50.000'i diğer ülkelere (Fransa ve Portekiz) göç etmişlerdir. Ülkede kalan Yahudi ve Müslüman'lar ya din değiştirmiş ya da aslanlara yedirilmiştir. 1497'de Portekiz Krallığı da aynı yasayı çıkartınca, oradaki Yahudilerin çoğu sözde din değiştirmiş, ancak uygulamada dinlerini korumuşlar, daha sonra da ülkeyi normal yollarla terk edip diğer Sefaradların bulunduğu yerlere veya Güney Amerika'ya yerleşmişlerdir.

Sonuç olarak, 1492'de İspanya'dan kovulan Yahudiler Osmanlı İmparatorluğu'nda eski İspanyolcayı ya da Yahudi İspanyolcasını serbestçe kullanmışlar, kitap ve gazeteler yayımlamışlardır. Hatta Osmanlı'da uzunca bir dönem ticaret dili olarak Yahudi olmayanlar tarafından da kullanılmıştır. Dolayısıyla bütün bu yollarla ve de dilin aile içinde kulaktan kulağa, konservatif bir şekilde aktarılmasıyla da Yahudi İspanyolcası, İspanya'daki dil değişimlerinden etkilenmeyip, 15. yüzyıl İspanyolcasını neredeyse günümüze değin taşıyabilmişlerdir. Ancak bugün hem ciddi bir yok olma hem de modern İspanyolca tarafından asimile olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.