Suriye
Suriye tarih boyunca Kenanlılar(Kanaan/Canaan), İbraniler, Aramiler, Asurlular, Babilliler, Persler, Yunanlılar, Romalılar, Bizans, Araplar, Selçuklular ve Haçlılar tarafından istila edilmiştir. Şam, 1260 civarında Memlük İmparatorluğunun başkenti olmuş, 1400 yılında Türk imparatoru Timur tarafından saldırıya uğrayıp yok edilmiş, 1517'de Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1920'den 1946'ya kadar Fransa yönetiminde kalmıştır.
Ekonomisi tarım, endüstri ve enerji ağırlıklıdır. Kullanılan telefon hatları: 1.313 milyon (1997) Telefon kodu: 963 Radyo yayın istasyonları: AM 14, FM 2, kısa dalga 1 (1998) Radyolar: 4.15 milyon (1997) Televizyon yayını yapan istasyonlar: 44 (1995) Televizyonlar: 1.05 milyon (1997) Internet kısaltması: .sy Internet servis sağlayıcıları: 1 (2000) Internet kullanıcıları: 20,000 (2000)
Resmî adı Suriye Arap Cumhuriyeti olan bu ülke, Asya’nın güneybatı kenarında, Akdeniz’in doğu kıyısında yer alır. Golan tepelerinin İsrail işgali altındaki kesimiyle birlikte 185.180 km2’lik bir alanı kaplar. Kuzeyde Türkiye, doğu ve güneydoğuda Irak, güneyde Ürdün, güneybatıda İsrail ve Lübnan ile çevrilidir. Başkenti Şam, nüfusu 17.800.000’dir.
Kuzey Suriye’de Fırat Nehri’nin sol kıyısında, Rakka ile Meskene arasındaki Caber Kalesi bir Türk toprağıdır.
Yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı yönetiminde kalan Suriye Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 20 Nisan 1920’de, San Remo Konferansı’nda, Fransız Milletler Topluluğu’nun mandasına (A Tipi Mandalık) girmiş, 1941’de cumhuriyet ilan edilerek 1944 yılında tam bağımsızlığına kavuşmuştur. Suriye kelimesinin kökeni bilinmemekle birlikte kelimenin asuriye kelimesinden geldiği sanılmaktadır. Ülke toprakları, Fransa’nın mandası olduktan sonra Suriye adı ile anılmaya başlanmıştır.
Fiziki Coğrafya
Suriye’nin 180 km’lik Akdeniz kıyıları boyunca, genişliği hiçbir yerde 30 km’yi aşmayan dar bir kıyı ovası uzanır. Kıyı düzlüğünün doğusunda, Ensariye Dağları (Aleviler Dağı) yükselir. Kuzeyde eski Bereketli Hilal (Mümbit Hilal) bölgesinin bir bölümünde, Gab Çöküntüsü yer alır. Asi Irmağı bu çöküntünün ortasından geçer. Kuzeybatıda, Irak doğrultusunda, Fırat Irmağı’nın suladığı bir plato vardır. Şam’ın batısında Antilübnan Dağları Lübnan ile olan sınırını oluşturur. Bu dağlar üzerinde yer alan Hermon Dağı (2814 m) ülkenin en yüksek noktasını oluşturur. Ülkenin geri kalan kesimini Suriye Çölü’nün hafif dalgalı düzlükleri örter. Güneydoğuyla düşen asıl çöl alanında dünyanın en büyük bazalt oluşumlu yükseltilerinden biri olan Dürzî Dağı ( ya da Cebel Arap, 1800 m) ile dağlık Hamad bölgesi bulunur.
Kıyı kuşağı ile batıdaki dağ sıralarında Akdeniz tipi bir iklim hüküm sürerken, iç kesimlerde, daha soğuk kışlar ve daha sıcak yazlarla belirlenen son derece kurak bir iklim görülür. Ülke topraklarının % 4’ü ormanlarla, % 43’ü ise bozkır ve otlaklarla kaplıdır. Ülkede orman örtüsüne sadece Ensariye Dağları’nın Akdeniz’e bakan yamaçlarında rastlanır. Fırat ve Asi vadileri boyunca hurmalıklar görülür. Doğudaki çöl alanları ise bitki örtüsünden yoksundur.
Suriye’nin başlıca akarsuları Fırat, Asi ve Şeria’dır. Fırat üzerinde yapılan Ülkenin en önemli su kaynağı ve ulaşıma elverişli tek akarsuyu olan Fırat Irmağı, kuzeybatıda ülkeye girdikten sonra güneydoğu yönünde ilerleyerek ülkenin doğu kesimini boydan boya geçer ve Irak topraklarına girer. Su toplamaya 1973’te başlayan Tebke Barajı gibi sulama projeleri toplam 482.900 ha’lık bir alanın sulamak tarıma açılmasını sağlamıştır. Tebke Barajı’ndan yılda 2,25 milyar kws elektrik enerjisi üretilir. Ayrıca Halep kentinin su ihtiyacı bu barajdan sağlanır. Dağlık bölgelerin sularını toplayan Asi Irmağı kuzey yönünde akarak Türkiye’ye girdikten sonra Akdeniz’e dökülür. Suriye, bu ırmak üzerinde dört baraj yapmıştır. Bu barajlardan sağlanan elektrik ile Humus ve Hama gibi büyük şehirlerin gereksinimi karşılandığı gibi, Asi Irmağı sularından toplam 230 bin hektarlık tarım arazisi sulanmaktadır. Şeria Irmağı’nın bir kolu olan Yermuk Irmağı, Suriye-Ürdün sınırının bir bölümünü çizer. Özellikle kıyı şeridinde toplanmış olan kaynaklar ve yeraltı suları yıl boyunca yoğun tarıma olanak verir.
Nüfus ve Yerleşme
Suriye’de toplam nüfusun yaklaşık % 89’unu Araplar oluşturmaktadır. Ülkede 200.000 kadar Türk yaşamaktadır. Türklerin yoğun olduğu yerler Humus, Hama, Lâzkiye, Halep ve Şam ile Türkiye sınırına yakın yerlerdir. Resmî dil Arapçadır. Fransızca ve İngilizce de geniş bir kesimce konuşulur. Toplam nüfusun % 75’i Müslüman’dır. Geriye kalanların % 11’ini Nusayriler, % 10’unu Hıristiyanlar ve % 3’ünü Dürzî İsmaililer oluşturur.
Nüfus yoğunluğu ülke genelinde km2 başına 96 kişidir. Bu oran geniş bozkır ve çöl alanlarında iki kişinin altına kadar iner. Nüfusun büyük bölümü ülkenin batı ve kuzeydoğu kesimleriyle Fırat ve kollarının vadilerinde yoğunlaşmıştır. Ketlerde oturanların oranı % 52’dir. Lazkiye ve Tartus limanlan dışındaki başlıca kentler dağlık bölgenin hemen doğusunda yer alan Şam (2.195.000), Halep (2.229.000), Humus (811.000), Hama,Deyrizor, Kamışlı ve Rakka’dır.
Ekonomik Coğrafya
Suriye’nin ekonomisi karma bir yapı gösterir. Tanm ve perakende ticaret özel kesimin elindedir. Buna karşılık, sanayi ve önemli hizmet dallan tamamen devlet kontrolündedir. Faal nüfusun % 40’mm istihdam edildiği tarım kesiminin toplam ulusal gelire katkısı % 25’tir. En önemli tarım ürünleri pamuk, şekerpancarı ve tütündür. Tahıl ürünlerinin başında gelen buğdayı arpa, mısır ve darı izler. Önemli bir gıda ürünü olan mercimeğin bir bölümü ihraç edilir. Sebze ve meyve üretimi oldukça gelişmiştir. Kıyı şeridinde daha çok turunçgiller yetiştirilir. Yüksek
kesimlerde ise zeytinlikler, bağlar ve meyve bahçeleri vardır. Ülke toprakların % 43’ü bozkır ve otlaklarla kaplı olduğundan dolayı hayvancılık oldukça gelişmiştir. Ülkenin koyun varlığı 13 milyon başı bulur. Diğer hayvan türlerinin sayısı ise nispeten önemsizdir. Çok sayıda Arap ülkesinin tersine Suriye gıda konusunda dışa bağımlı değildir. Ormancılık ve balıkçılık pek gelişmemiştir. Ormanlardan sumak, yabanıl fıstık, defne, meyankökü Ve domalan gibi gıda ürünleri ve ilaç hammaddeleri elde edilir.
Suriye’nin en önemli yeraltı kaynakları petrol ve doğal gazdır. Yatakların çoğu, kuzeydoğuda Irak sının yakınındadır. 1993’te ülkenin petrol rezervinin yaklaşık 3 milyar varil (401,5 milyon ton), doğal gaz rezervinin ise 227 milyar m3 olduğu hesaplanmıştır. 1996 yılında 30,2 milyon ton petrol, 16 milyar m3 doğal gaz üretimi yapılmıştır. Mevcut üretim hızıyla ülkenin petrol rezervi 16 yıl sonra tüketecektir. Suriye aynı zamanda Irak ve Suudi Arabistan’dan gelen petrol ve doğal gaz boru hatlarının Akdeniz’e çıkış kapısını oluşturur. Başlıca petrol limanları Lazkiye, Banyas ve Tartus’tur. Devlet bu boru hatlarının geçişinden önemli gelir sağlar. Ancak önce İran-Irak Savaşı, sonra da Körfez bulanımı, Suriye’yi bu gelirden yoksun bırakmıştır. Bir başka kaynak olan fosfatın yanı sıra demir cevheri, asfaltit, kireçtaşı, bazalt ve marn yatakları da vardır.
Sanayinin milli gelir içindeki payı beşte bire yakındır ve etkin nüfusun yine beşte bir kadarı bu kesimde çalışmaktadır. Başlıca sanayi ürünleri arasında pamuk, ipek ve yün dokuma, un ve işlenmiş gıda, çimento, gübre, cam, deri eşya ve ayakkabı, kimyasal maddeler, makine ve elektrikli âletler sayılabilir. Geleneksel zanaatçılık önemli ölçüde gerilemiştir. Suriye’nin dış ödemeler dengesi öteden beri olumsuz bir seyir izlemektedir. Yurtdışında çalışan işçilerin gönderdiği dövizler ve turizm gelirleri bunun önemli bir bölümünü kapatır. Başlıca dışalım mallarını makine, sanayi donanımı, kimyasal maddeler ve gıda ürünleri oluşturur. Ham petrol ve doğal gaz dışındaki en önemli dışsatım geliri kaynaklan ise fosfat ürünleri, pamuk, dokuma, giyim eşyaları, deri ve gıda ürünleridir. Ülkenin dış ticaretinde en önemli yeri İtalya, Rusya, Japonya, ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa tutar.
Turizm gelirleri dış ödemeler dengesinin kapatılmasına önemli katkı sağlar. Ülke, kıyı turizmi yanında, zengin tarihsel ve kültürel kaynaklara da sahiptir. Ancak ülke, Batı tarzı bir turizmle ilgilenmemekte, Arap ziyaretçiler için, Lazkiye gibi, kıyı sayfiye yerleşmelerini geliştirmektedir. Gelişmiş olan kara ve demiryolu ağı bütün önemli merkezleri birbirine bağlar. Lazkiye ve Tartus limanları modern tesislerle donatılmıştır. Şam ve Halep’te birer uluslararası havaalanı vardır.
Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik ilişkiler son yıllarda bir gelişme sürecine girmiştir. 2004 yılı verilerine göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 751 milyon dolardır. Türkiye Suriye’den daha çok petrol ürünleri alır; buna karşılık Suriye’ye canlı hayvan, çeşitli gıda maddeleri ve sanayi ürünleri satar. Dış ticaret dengesi büyük ölçüde Türkiye lehinedir. Ülkemizin en önemli projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi’nden dolayı Suriye ile Türkiye arasında bir su sorunu yaşanmaktadır. Suriye, bu proje ile Fırat’tan ülkesine akacak suyun azalacağı endişesini duymakta ve sorun yaratmaktadır. Ancak devletimiz uygulamalarıyla Suriye’nin bu endişesini haksız çıkarmaktadır. Suriye ile Türkiye arasındaki bir diğer sorun, Suriye’nin sürekli olarak Hatay’ın kendi toprakları içinde olduğunu iddia etmesidir.
- Daniel Dubois Dün
- Hamza Aydoğdu 29 Kasım
- Mahmut Arıkan 27 Kasım
- Dick Schoof 24 Kasım
- Pavel Durov 15 Kasım
- Aleksandr Lukaşenko 14 Kasım
- Cihat Aral 11 Kasım
- John Napier 426
- Emrah Lafçı 246
- Emre Kocadağ 175
- Nevzat Demir 110
- Cemil Kazancı 98
- Acun Ilıcalı 97
- Orhan Kaplan 97
- Gülben Ergen 92
- Aslan Özcan 87
- Nazanin Boniadi 86
- Charlotte Gainsbourg 83
- Ekrem Açıkel 77
- John Cena 76
- Recep Tayyip Erdoğan 75
- Mustafa Kemal ATATÜRK 73
- Charlotte Gainsbourg 83
- John Cena 76
- Aslan Özcan 87
- Emrah Lafçı 246
- Akira Kurosawa 59
- Nabi 70
- Onur Osman 65
- Sezen Aksu 70
- Orhan Kaplan 97
- İvana Sert 51