Prenses Süreyya

Muhammed Rıza Şah Pehlevi ikinci evliliğini 12 Şubat 1951'de Prenses Süreyya İsfendiyari Bahtiyari ile yapmıştır. Erkek çocuk doğurmadığından 1958 yılında boşandılar.

Prenses Süreyya, 1950’li yıllarda Batı Almanya’nın İran büyükelçisi ve asilzade Halil İsfendiyari’nin ve Moskova doğumlu Alman eşi Eva Karl’ın en büyük çocuğu ve tek kızı olarak 22 Haziran 1932 tarihinde İran, İsfahan’da İngiliz Misyoner Hastanesi’nde doğmuştur. Asıl adı Sorayâ İsfendiyari Bahtiyari'dir. Prenses Süreyya, Berlin ve İsfahan'da büyüdü, Londra ve İsviçre'de eğitim aldı.

Paris’teyken İran Şahı Muhammed Rıza Şah Pehlevi’nin kız kardeşi Prenses Şems kendisine ulaştı ve İran’a davet edildi. Şah’la tanıştıktan hemen sonra evlenmeye karar verdi ve 1950 yılının Ekim ayında nişanlandılar.

Prenses Süreyya, 12 Şubat 1951 tarihinde Muhammed Rıza Şah Pehlevi ile evlendi. Süreyya’nın gelinliği, Christian Dior tarafından tasarlandı. Süreyya birçok doktora görünmesine rağmen bir türlü hamile kalamadı. Hatta bir Türkiye gezisinde şifa aramak için Zonguldak’ta gizlice kaplıcaya gitti. Ancak olmadı. Baskılar artınca Süreyya Avrupa’ya annesinin yanına gitti. Şah’ın ona dönmesi için yalvaracağını zannederken Saray’dan “üzerine kuma alınmasını kabul ederse evli kalabilecekleri” hususunda bir mektup geldi. Süreyya gururunu ayaklar altına aldırmadı ve 7 yıllık evlilik böylece bitti. Erkek çocuk doğurmadığından Mart 1958 yılında boşandılar.

İran Şahı Muhammed Rıza Şah Pehlevi’nin 1956’daki Türkiye ziyareti basında büyük yankı uyandırmış, “Soraya” ismi Türk halkının diline “Süreyya” olarak yerleşmişti ve hatta kimileri kız çocuklarına Süreyya ismini vermişti.

Şahtan boşandıktan sonra İsviçre’ye sürgüne gönderilen Prenses Süreyya, burada rahat bir hayat yaşamaya başladı. Çünkü ne olursa olsun aslında İran Şahı Muhammed Rıza Şah Pehlevi onu çok seviyordu ve yardım gönderiyordu. Avrupa’da basının büyük ilgisini çeken Prenses Süreyya; üzgün gözlü prenses olarak adlandırıldı. Çok güzel bir kadındı, üzerinde doğunun mistik havasını ve muhteşem mücevherlerini taşıyordu. Kısa süre içinde  Avrupa sosyetesi içine kabul edildi. Balolara, davetlere katılıyordu. Hatta 1965 yapımı Franco Indovina imzalı "The Three Faces" filminde oynayarak kısa bir oyunculuk kariyerine bile imza attı. 

İran Şahı Muhammed Rıza Şah Pehlevi, Soraya'dan sonra 1959'da Farah Diba ile bir evlilik gerçekleştirdi. Prenses Süreyya, Muhammed Rıza Şah Pehlevi'den ayrıldıktan sonra yeniden evlenmedi ancak İtalyan film yönetmeni Franco Indovina ile bir ilişkisi olduğu biliniyordu. Şanssız prensesin yüzü yine gülmedi ve Indovina, 1972 yılında meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybetti.

Prenses Süreyya, 25 Ekim 2001 tarihinde Fransa'nın başşehri Paris'teki evinde kalp krizinden 69 yaşında ölmüştür. 80 Milyon dolarlık mirasını alabilecek bir akrabası bile yoktu. Miras şoförüne kaldı.

Kaynak:Biyografi.info