TÜSİAD'dan toplumsal uzlaşma çağrısı
2007-03-01
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin toplumsal uzlaşma içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
TÜSİAD'ın Olağanüstü Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan Yalçındağ, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili söyleyebilecekleri tek şeyin, sağduyulu bir yaklaşımın siyaset sahnesine egemen olması dilekleri olduğunu söyledi.
Yalçındağ, şöyle dedi:
''Cumhurbaşkanlığı makamı, sosyal ve tarihsel kökleri itibariyle de bugünkü işlevleri itibariyle de bir uzlaşma ve uzlaştırma makamıdır. Bu yalnızca devlet organlarının sağlıklı çalışması açısından değil toplumsal huzur açısından da önemlidir. Hal böyleyken, bu seçimi ülkedeki gerginliği artıracak biçimde kullanmanın hiçbir surette sağduyuya sığmayacağı açıktır. Demokrasinin gereklerinden taviz vermeden, ama toplumsal uzlaşmanın gereklerini de en az onun kadar gözeterek bu seçimlere yaklaşmak gerekir. Sloganlaşmış siyasi söylemlerle sürdürülen, gerçek anlamda kimsenin kazanmadığı bir kör dövüşü, bizi zaman, enerji ve kaynak kaybettiğimiz gelişmiş ülkelere yetişme çabamızda bir kez daha geride kalacağımız bir noktaya sürükleyecektir. Toplumda bir kez kutuplaşma tahrik edildiğinde, bunu geriye döndürmek çok zordur. Kutuplaşmış bir toplum kendini yiyip bitirmeye mahkûmdur.''
Türkiye'nin taşıdığı büyük potansiyelle bugün sahip olduklarından çok daha fazlasını hak eden bir ülke olduğunu dile getiren Yalçındağ, ''Eğer hızlı büyüme, dengeli sosyal yapı ve gelişmiş demokrasi vizyonu içinde 2007 yılında ekonomik ve siyasi istikrarımızı güçlendirmiş, mikro reformlarımızı başlatmış, açık müzakere başlıklarında hızlı uyum perspektifiyle hareket ederek AB sürecini kontrolümüz altında tutmuş olarak çıkarsak, 2008 ve sonrasında Türkiye'nin önü dikkate değer biçimde açılacaktır'' diye konuştu.
TÜSİAD'ın Olağanüstü Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan Yalçındağ, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili söyleyebilecekleri tek şeyin, sağduyulu bir yaklaşımın siyaset sahnesine egemen olması dilekleri olduğunu söyledi.
Yalçındağ, şöyle dedi:
''Cumhurbaşkanlığı makamı, sosyal ve tarihsel kökleri itibariyle de bugünkü işlevleri itibariyle de bir uzlaşma ve uzlaştırma makamıdır. Bu yalnızca devlet organlarının sağlıklı çalışması açısından değil toplumsal huzur açısından da önemlidir. Hal böyleyken, bu seçimi ülkedeki gerginliği artıracak biçimde kullanmanın hiçbir surette sağduyuya sığmayacağı açıktır. Demokrasinin gereklerinden taviz vermeden, ama toplumsal uzlaşmanın gereklerini de en az onun kadar gözeterek bu seçimlere yaklaşmak gerekir. Sloganlaşmış siyasi söylemlerle sürdürülen, gerçek anlamda kimsenin kazanmadığı bir kör dövüşü, bizi zaman, enerji ve kaynak kaybettiğimiz gelişmiş ülkelere yetişme çabamızda bir kez daha geride kalacağımız bir noktaya sürükleyecektir. Toplumda bir kez kutuplaşma tahrik edildiğinde, bunu geriye döndürmek çok zordur. Kutuplaşmış bir toplum kendini yiyip bitirmeye mahkûmdur.''
Türkiye'nin taşıdığı büyük potansiyelle bugün sahip olduklarından çok daha fazlasını hak eden bir ülke olduğunu dile getiren Yalçındağ, ''Eğer hızlı büyüme, dengeli sosyal yapı ve gelişmiş demokrasi vizyonu içinde 2007 yılında ekonomik ve siyasi istikrarımızı güçlendirmiş, mikro reformlarımızı başlatmış, açık müzakere başlıklarında hızlı uyum perspektifiyle hareket ederek AB sürecini kontrolümüz altında tutmuş olarak çıkarsak, 2008 ve sonrasında Türkiye'nin önü dikkate değer biçimde açılacaktır'' diye konuştu.
- Marty Feldman Dün
- Prenses Fevziye 27 Nisan
- Lokman Hekim 26 Nisan
- I. Fuad 25 Nisan
- Koca Yusuf Paşa 24 Nisan
- Ahmet Kürsat Öçalan 23 Nisan
- Alper Erinç 23 Nisan
- Vahe Kılıçarslan 30
- Lütfullah Ağcadağ 26
- Emre Kocadağ 24
- Evangeline Lilly 21
- Hülya Avşar 20
- Karolina Protsenko 20
- Albert Einstein 19
- Çılgın Sedat 18
- Güner Namlı 18
- Nilüfer 16
- Barış Baran 15
- Celalettin Kocatürk 15
- Funda Alkayış 14
- Kamil Özler 13
- Prenses Fevziye 12