FB TW PIN NWS

Selanik

Selanik

Selanik, Yunanistan'ın ikinci büyük kenti ve Yunanistan Makedonyasının yönetim merkezidir.

Selanik'in nüfusu 363.987'dir ve coğrafi koordinatları 40°38′ kuzey enlemi ve 22°58′ doğu boylamındadır. Önemli turistik ziyaret yerleri Beyaz Kule, Galerius Kemeri Arkeoloji Müzesi ve Atatürk'ün doğduğu evdir.

Tarihi :
Kent, MÖ 315 yılında Makedonya kralı Kassandros tarafından bugünkü Thermi'de kurulmuştur. Kassandros, Makedonya tahtında hak iddia edebilmek için evlendiği Büyük İskender'in kızkardeşi Thessalonike'nin adını bu şehre verdi.

Kentin kurulmasından önce o bölgede Thermaikos Körfezi’ne adını veren Thermi adında küçük bir yerleşim bölgesi bulunuyordu. Bunun nedenle Selanik’e “Thermaikos’un Perisi” de denir.

Kısa sürede bölgenin önde gelen kenti, Makedonyalıların sağlam kalesi ve gözde yerleşim bölgesi haline geldi ve son olarak da Makedonya’nın en önemli limanı oldu.

Romalılar, M.ö. 168 yılında kenti fethettiklerinde, onu Makedonya Bölgesi’nin başkenti yaptılar; özerklik tanıdılar ve “Özgür Kent” unvanını verdiler.

Ticaretin, denizciliğin ve el sanatlarının gelişmesiyle Selanik büyük nüfuslu zengin bir kent oldu. M.s. 54 yılı civarında Havari Pavlos’un Selanik’ten geçmesiyle, kent Hıristiyanlığın Avrupa’ya “Giriş Kapısı” oldu.

Kent, Meriç Nehri ve daha sonra İstanbul’a kadar uzanan ünlü “Egnatia Yolu” (Via Egnatia) sayesinde, başta Roma olmak üzere tüm İtalya’ya bağlanıyordu.

Kentin ilk trajik olayı M.s. 390 yılında, İmparator Büyük Theodosios’un, Antik Yunanistan’ın dini ibadetlerini yerine getirmesine karşı aşırı önlemler alması ve Hıristiyanlığı kabul etmesine karşı çıkan halkın ayaklanması sonucunda toplu kıyım ilan etmesiyle gerçekleşti.

M.s. 7. yüzyılda Havari Kirilos ve Methodios Yunan Alfabesi’nin büyük harflerini kullanarak Slav Alfabesi’ni (Kiril) yaratarak Slavları uygarlaştırdı; onlara yazmayı öğretti ve Hıristiyanlığı kabul ettirdiler.

M.s. 904 yılında Giritli korsan Sarazenler Selanik’e saldırarak kentin hazinelerini çaldı, birçok esir alarak kentten ayrıldı.

M.s. 1185 yılında ise Kuzey Avrupa’dan gelen Normanlar kenti ele geçirerek yağmaladı ve birçok insanı öldürdü. Bunun ardından da Konstantinopolis’i fethetmeye karar verdiler fakat Bizans İmparatoru İsaakios Angelos’un savunma için gönderdiği ordu Normanları durdurdu.

M.s. 1204 yılında Franklar’ın kentte hâkimiyet kurmasıyla Latin Krallığı’nın başkenti oldu. M.s. 1223 yılında Theodoros Angelos Komninos, Franklar’ı Makedonya Bulgarları’nı kentten atarak Selanik’i yeni Yunan devletinin başkenti yaptı. Bizans devletinin M.s. 1261 yılında yeniden düzenlenmesiyle Selanik Despotluğu’nun başkenti oldu.


Selanik ilk olarak Osmanlı Devleti tarafından 1387 baharında Çandarlı Hayreddin Paşa ve Gazi Evrenos kumandasındaki birlikler tarafından uzun süren bir abluka neticesinde ele geçirildi. Yıldırım Bayezid, Selânik karşısındaki bir tepeye Türk garnizonunun varlığını belirten bir burç ya da kale yaptırdı. 1402 Ankara bozgunundan sonra Bizans İmparatoru II. Manuil, Selânik’i alıp kaleyi de yıktırdı. Emîr Süleyman Çelebi ile Bizanslılar arasında Gelibolu’da yapılan antlaşma uyarınca Selânik 1403’te resmen Bizans idaresine geçti ve Çelebi Mehmed dönemi boyunca bu şekilde kaldı.

II. Murat tahta geçince Selânik’i abluka altına aldı. Bizanslılar da koruyamadıkları Selânik’i 1423’te Venedik’e sattı. Osmanlılar buna itiraz etti ve Venedik’e karşı savaş açtı.

Venedikliler büyük bir donanma göndermemiş, yeterli miktarda asker yollamamış ve şehir halkına karşı zorbaca davranmıştır. Bir zamanların canlı, zengin ve nüfusu kalabalık tüccar şehrinde bu dönemde açlık ve sefalet hüküm sürdü; halkın çoğu şehri terketti. II. Murat savaşmadan teslim olmaları halinde şehir halkına imtiyazlı bir statü sağlamayı teklif etti, Rum halk bu teklife olumlu yaklaştıysa da Venedik yönetimi II. Murat’ın teklifini reddetti. 29 Mart 1430’da bir ay süren şiddetli bir kuşatmanın ardından bizzat II. Murat önderliğindeki Osmanlı birlikleri surları aştı. Johannes Anagnostos’un anlatımına göre kanlı bir çatışma vuku buldu ve halktan birçok kişi esir edildi. Ancak daha sonra II. Murat fidye karşılığı esirleri serbest bıraktı. II. Murat, Venedikliler döneminde şehri terkedenlere geri dönmeleri çağrısında bulundu ve bunlara önceden edindikleri mal ve mülklerini iade etti. Aynı zamanda civardaki Osmanlı merkezi olan Yenice-i Vardar’dan 1000 kadar Türk’ü Selânik’e yerleştirdi.

1492’de İspanya’dan kovulan Yahudilerin bir bölümü başta Selanik olmak üzere Osmanlı topraklarına yerleştirildi. İspanya’dan kovulan yahudiler Selânik’in sur içi kısmına yerleştirilmişti. Burada küçük çaplı dokuma sanayi kuruldu. Yahudiler, yerleştikten pek az bir zaman sonra kayda değer bir bilimsel etkinlik içerisine girerek hukuk ve İbrânî bilgini Rabbi Samuel de Medina’nın liderliğinde zengin kütüphanesi olan bir bilim akademisi oluşturdular. 16. yüzyılın başında Selânik’te kitap basımını tanıttılar. Selanik bu dönemden itibaren çeşit çeşit Hıristiyan, Yahudi ve Müslüman toplumların hep birlikte uyum içinde yaşadığı önemli bir kültür ve ekonomi merkezi haline geldi.

1821 Yunanistan devriminden önce Selanik her alanda çok gelişmiş bir kentti. Güney Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra kentin yöneticileri bölgeye düzen ve güvenlik getirdiler. Özellikle Museviler tarafından dünyaca meşhur okullar kuruldu; buradan mezun olanlar ileri eğitim için Avrupa’ya giderdi.

1871 yılında, kenti Sırbistan, Viyana, Paris ve o zamanki Konstantinoupolis’e bağlayan ilk demiryolu inşa edildiğinde kentin ekonomik ve kültürel yükselişi hız kazandı. Bankalar, endüstriyel ve ticari tesisler yapıldı; yüksek okullar kuruldu ve yerel gazeteler çıkarılmaya başlandı.

Selanik, kente Avrupa karakterini kazandıran yeni binalar ve kamu işleriyle çağdaşlaşmaya başladı. Sahilyolu ve Hamidiye Caddesi yapıldı; Egnatia Caddesi düzleştirildi ve “Sabri Paşa” (Venizelos Sokağı) ve “Mithat Paşa” (Agiou Dimitriou Sokağı) genişletildi. 1886’da liman inşaatı başladı. Yunanistan’da betonarme ile inşa edilen ilk binadır. Zamanın kamu binalarını ise “devrimci” olarak adlandırabiliriz. Hükümet Konağı (1891), İmparatorluk Lisesi (1887), Karargah (1903), Hastane (1902), Gümrük (1911) ve Sanat Galerisi (1905) mimarlık örnekleridir.

1912’de Balkan Savaşları’yla Selanik 26 Ekim’de Türk egemenliğinden çıktı ve kentin Yunanlara teslim protokolü imzalandı. 1. Dünya Savaşı’nda Selanik, İngiltere Fransa Dostluk Anlaşması çerçevesinde üçlü ittifakın yanında yer aldı.

1917’de kentin büyük bölümünü yok eden bir yangın oldu. Yeni Yunanistan yönetiminin çabalarıyla kentin kentsel ve mimari düzenlemesi hızlandırıldı ve Antik Yunan ve Avrupa öğeleriyle zenginleştirildi. Bunun sonucunda birçok Osmanlı ibadethanesi ve kamu kurumuna ait bina yıkıldı.

1924 nüfus mübadelesi sonunda şehirde geride kalan bütün Türkler Türkiye'ye göç etmek zorunda bırakıldı ve Anadolu'dan gelen Rum göçmenler giden Türklerin yerini aldı. Kısa bir süre içinde şehrin nüfus yapısı tamamen değişti.

Yunan-Türk nüfus mübadelesi kararının alındığı Lozan Antlaşması (1922 Küçük Asya Felaketinden sonra) sonucunda Küçük Asya ve Trakya göçmenlerinin yeni yerlerine yerleştirilmesi ve 1930’lu yıllardaki iç göç sonucunda bölgedeki nüfus dengelerinde önemli değişiklikler oldu. 3 Ekim 1926’da Uluslararası Selanik Fuarı açıldı.

2. Dünya Savaşı’nda, Alman işgali sırasında kentin büyük Yahudi nüfusu katledildi. 46.000 Yahudi katledildi. Selanik’in Almanlardan kurtuluşu 27 Ekim 1944 yılında gerçekleşti.

1978 yılının Haziran’ında meydana gelen bir depremde 49 kişi hayatını kaybetti; çok kişi yaralandı ve 2,1 milyar drahmi maddi zarar oldu.

1997 yılında Selanik, Avrupa Kültür Başkenti oldu ve kültürel hayatını ve gelişimini dünyaya duyurma fırsatı elde etti.