FB TW PIN NWS

Artemis Tapınağı

Artemis Tapınağı


Efes’te bulunan Artemis Tapınağı, küçük Asya’nın batı kıyısında yer alır ve milattan önce yaklaşık olarak altıncı yüzyılda yapılmıştır. Milattan önce dördüncü yüzyılda kasıtlı yapılan bir yangın sonucunda yok edilen ve sonrasında ise tekrardan inşa edilen Artemis Tapınağı, milattan önce 267 yılında Gotik istilasına kadar ayakta durmayı başarmıştır. Bu istila sonucunda tekrardan inşa edilen Artemis Tapınağı, milattan sonra 401 yılında Hıristiyan ayaklanmacılar tarafından tekrardan yıkıma uğramıştır. Bölgenin içerisinde yaklaşık olarak milattan önce 1200 yıllarından beri Grek yerleşimciler yaşıyor olsa bile Efes, milattan önce 8. yüzyılda küçük Asya’nın doğu kıyısında kurulmuş olan bir Yunan kolonisidir. Romalılar tarafından Artemis’in doğum yeri olarak yakınında bulunan Ortigia kabul edilmiştir. Avcılık, ormanlar, doğum, doğurganlık ve vahşi hayvanlar tanrıçası olarak bilinen Artemis İffet, Efes’teki kültürü ve sanattaki doğu unsurlarını içerir.




Efes Artemis Tapınağı ilk yapıldığındaki hali (Temsili):




Artemis Tapınağı şimdiki hali


Efes’te Helen hakimiyetinin başlamasından hemen önce Anadolu’nun büyük ana tanrıçası olan Kibele Kültü, büyük bir önem kazanmış ve Helen kültürünün Anadolu’da yaygınlaşması sonucunda tanrıça Artemis olarak söylenmeye başlanmıştır. Günden güne zenginleşen ve bulunduğu coğrafya üzerinde büyük bir öneme sahip olan Efes, çok sayıda anıt ile işlenmeye başlanmıştır. Beyaz mermer sütunlarla inşa edilmiş olan ve ilk tapınakları arasında Artemis Tapınağı bulunur. Yapımına başlama tarihinin milattan önce yedinci yüzyıla kadar geriye gittiği ileri sürülür ve dünyanın eski yedi harikası arasında yer alır. Dünyanın eski yedi harikasından bahseden en eski listelerden bir tanesi milattan önce ikinci yüzyılda Roma İmparatorluğu’nda yaşandığı bilinen Sidonlu Antipatros’un dizelerine rastlayabiliriz. Yüzyıllar boyunca toprağın altında kalan ve büyük bir ölçüde unutulmuş olan, aynı zamanda hala varlığını sürdüren Artemis Tapınağı 1780 yılında hüzünlü bir şekilde anlatılmaktadır.


Helen sanatı ile Asya’nın zenginliğe muhteşem ve kutsal yapıyı inşa etmek için elbirliği ile uğraşmıştır. Birbirlerini izleyen Roma imparatorluğu, Makedon ve Pers, bu yapının kutsallığının önünde her zaman saygı ile eğilmiştir. Söz konusu Artemis Tapınağının milattan sonra 262 yılında Ostrogotlar tarafından yıkıldığı inanılmıştır. Tapınak, o tarihten en az yaklaşık olarak 500 yıl önce yangına uğramıştır. 1860 yılında tapınağın sütunlarının temel bloglarına rastlayıncaya kadar yedi yıl boyunca alüvyonlarla örtülü araziyi John Turtle Wood kazmıştır. Aşırı büyüklükte, dört bir tarafı sütunlar ile çevrili olan Artemis Tapınağı, dikdörtgen ve sıradan bir eser olmanın çok ötesindedir. Büyük bir platformun üzerinde ve çok uzaklardan görülen, aynı zamanda pırıl pırıl parlayan göklere doğru yükselen en büyük eserler arasındadır. Artemis Tapınağı’nın zemininden yüksek platformuna kadar geniş mermer basamaklar ile çıkılır ve Artemis Tapınağı’nın üzerinde bulunan platformu yaklaşık olarak 78,5 metre genişliğinde ve 131 metre uzunluğunda yapılmıştır. Eserin kalıntılarını gezen yaşlı Plinius eseri çevreleyen blokların 20 metre yüksekliğinde, çok zarif olduklarını ve 127 tane blok bulunduğunu söylemiştir.

Artemis Tapınağı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Artemis Tapınağı, bronz heykeller ile süslenmiş ve mermerlerden yapılmış bir yapı çeşididir. Milattan önce 550 yılları arasında yapılmış olan Artemis Tapınağı, çeşitli zamanlarda yeniliğe uğramıştır. Milattan sonra 400 yılında çıkan yangın sonucunda yapının oluşturulduğu mermer bloklar dışında içerisinde bulunan her şey yok olmuştur. Efes Antik Kentinde yer alan Artemis Tapınağı, yaklaşık olarak 115 metre uzunluğunda ve 54 metre genişliğindedir. Her sene ziyaret edilen bir yapı haline gelen Artemis Tapınağı, İzmir ilinin Selçuk ilçesi sınırları arasında yer alır. İzmir’in en görkemli tasarımlarından bir tanesi olarak karşımıza çıkar. Tarihin en büyük yapıları arasında yer alan Artemis Tapınağı, belirli zaman içerisinde çeşitli zararlar görmüş bir yapıdır. Milattan sonra 400 yıllarda büyük bir yangına uğraması sonucunda tapınak oldukça etkilenmiş ve ilk halini kaybetmiştir. Yangından sonra Artemis Tapınağından geriye kalan sadece mermer bloklar kalmıştır. Zemini ise depremden etkilenmemesi için paketlenmiş kömür ve koyun derileri üzerine kurulmuş bir yapıdır. 17 metre yüksekliğinde bulunan yaklaşık olarak toplam 127 tane sütundan oluşmuştur. Artemis Tapınağı, UNESCO tarafından Dünya Miras listesinde bulunur.


İzmir ilinin Selçuk ilçesinde bulunan Artemis Tapınağı, Artemis Tapınağının hikayesi olan ve tanrıça Artemis’e hitap edilen çok nadide bir eserdir. Pek çok ikonik eserin bulunduğu gibi Artemis Tapınağı’nın da kendine özel bir hikayesi bulunur. Artemis, ay tanrıçası olarak bilinen ve Apollon’un kardeşi olan bir tanrıçadır, aynı zamanda eski Yunanda çok tanrılı inançlar görüldüğü için tanrılar olağanüstü güçlere sahiptir. Mısır uygarlıklarındaki vücutlar gibi tasvir edilmiş olan bir tanrıça olan Artemis, o dönemde basılan paraların üzerinde tasvir edilmiştir. Lidya Kralı Croseus’un emri üzerine Yunan mimarı olan Chersiphron tarafından tasarlanmış bir yapıdır. Bu yapı yapıldıktan sonra Artemis’e hediye edilmiştir. Artemis Tapınağı, Türkiye’de bulunan en nadide eserler arasında yer alır. İzmir ilinin Selçuk ilçesinde bulunan Efes milattan önce 550 senesinde tamamlanmış olan bir eserdir ve bu eser, Artemis‘e ithaf edilmek için tasarlanmıştır. Böylelikle en önemli eserler arasında bulunur. 550 yılında yapılmasına rağmen yaklaşık olarak 2500 yıldır ayakta duran Artemis Tapınağı, günümüzde ise etkileyici görüntüsüyle ziyaretçilerine kendini her zaman hayran bırakır.


Artemis Tapınağı’nın Yıkımı ve Tekrardan İnşası
Artemis Tapınağı hakkında çok fazla sayıda hikaye bulunduğu gibi tarihi olarak belirli kaynaklara başvurarak benzer hikayeler oluşturulabilir. Kybele kültü, Artemis heykeli, Artemis Tapınağının hikayesi ilgi çekici senaryolar ile beraber dünyanın ilgi çeken bölümüne hitap etmiştir. Artemis Tapınağı’nın kazılarına hız katılıp, ortaya çıkan buluntular dikkate alınarak Artemis Tapınağı’nın bir kopyası inşa edilmeye başlanabilir. Türkiye, kültür varlıkları açısından oldukça zengin bir ülkedir. Bahsedilen bu yapıları tanıma konusunda da her zaman belirli problemler ortaya çıkmıştır. Çeşitli girişimler, ülkemizin ve bulundukları bölgelerin zenginleşmesine ve burada yaşayan insanların dünya ile iletişim kurmasına ve kalkınmasına yardımcı olmuştur. Milattan önce dördüncü yüzyılda Kroisos tarafından inşa edilen Artemis Tapınağı, kasten yapılan bir yangın sonucunda yok edilmiştir. Büyük İskender milattan önce 21 Temmuz 356 yılları arasında Artemis Tapınağı’nın yangına uğradığı gün doğmuştur.

Artemis Tapınağının doğum tanrıçası olduğunu hatırlatan Plutarch, yangını söndürecek kadar düz bir espri yapmasına ilham veren tanrıça, Büyük İskender’in doğumuna katılmak ile meşgul olduğundan dolayı Artemis Tapınağı’nın yıkıma uğramasının şaşırtıcı olmadığını söylemiştir. Efes’te bulunan büyücüler, Artemis Tapınağı’nın yangına uğramasını farklı felaketlerin ortaya çıkacağı olarak yorumlamıştır. Yapılan bu korkunç tahminlere karşılık, Artemis Tapınağı, daha iyi bir şekilde ve orjinal hali ile aynı tasarıma uygun bir şekilde tekrardan inşa edilmiştir. Antik dünyanın bazı eserleri, güzellikleri ve sanatsal mimari özellikleri uzaklardan gelen kişiler tarafından oldukça etkileyici ve büyüleyici bir hale gelmiştir. Efes’te bulunan Artemis Tapınağı, büyüklüğü ve güzelliği sebebiyle dünyanın yedi harikası arasına girmiştir. Denizin hemen yanında bulunan Artemis Tapınağı, antik çağlardan beri birkaç kilometre geriye doğru gelmiştir. Yapılan eserin büyüleyici etkisine katkıda bulunan durum ise geriye doğru gelmesi ile bilinir. Yapılan yapının büyüklüğünü insanlar arasındaki tüm binaları aşan şeklinde tanımlayan kişiler bulunur. Roma döneminde Efes, Artemis Tapınağı sayesinde önemli bir şehir olmaya devam etmiştir.