dai
Arapça’da “seslenmek, çağırmak, davet etmek” anlamındaki da‘ve veya duâ kökünden sıfat olan dâî, “insanları kendi din veya mezhebine çağıran kimse” demektir.
Bazan anlamı pekiştirmek için sonuna “tâ” getirilerek dâiye şeklinde de kullanılır. Dâî Kur’ân-ı Kerîm’de, Hz. Peygamber’in Allah elçisi olarak fonksiyon ve görevlerini dile getiren âyetlerde bilhassa “Allah’a çağıran” mânasında yer almakta (el-Ahzâb 33/46; el-Ahkāf 46/31-32), ayrıca genel olarak “dua eden, çağıran” anlamında da geçmektedir.
- Kürşad Zorlu Bugün
- Harun Çoban 28 Mart
- Oğuzhan Arslan 27 Mart
- Ertuğrul Doğan 26 Mart
- İrfan Uzun 26 Mart
- Hilmi Özden 26 Mart
- Halil Murat Ünver 26 Mart
-
Mehmet Fatih Çıtlak
1383
-
İlkay Buharalı
413
-
Bahadır Erdem
376
-
Sinan Oğan
230
-
Recep Tayyip Erdoğan
172
-
Engin Alan
130
-
Abdulbaki Erol
127
-
Müslüm Gündüz
119
-
Pınar Hacıbektaşoğlu
119
-
Mustafa Karataş
113
-
Pınar Eliçe
110
-
Suna Yıldızoğlu
101
-
Cafer Mahiroğlu
97
-
Cevat Akşit
96
-
Erkan Tan
94
-
Pınar Hacıbektaşoğlu
119
-
Sezai Temelli
82
-
Cevat Akşit
96
-
İlkay Buharalı
413
-
Turhan Çömez
61
-
Haldun Solmaztürk
93
-
Erkan Tan
94
-
Bahadır Erdem
376
-
Şerif Sezer
66
-
Sinan Oğan
230