FB TW PIN NWS

Ahmet Davutoğlu yeniden AK Parti Genel Başkanı seçildi

2015-09-12
Ahmet Davutoğlu yeniden AK Parti Genel Başkanı seçildi
Ahmet Davutoğlu yeniden AK Parti Genel Başkanı seçildi.

12 Eylül 2015 tarihinde Ankara Arena Spor Salonu'nda yapılan Adalet ve Kalkınma Partisi 5. Olağan Kongresi'nde Parti Genel Başkanı seçildi. Kayıtlı 1445 delegeden 1360'ının oy kullandığı seçimde sandıktan 1353 geçerli, 7 geçersiz oy çıktı. Ahmet Davutoğlu geçerli oyların tamamını alarak yeniden genel başkanlığa seçildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 5'inci Olağan Büyük Kongresi'nde Genel Başkanlığa yeniden seçilen Ahmet Davutoğlu'na telgraf göndererek, tebrik etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden AK Parti Genel Başkanlığına seçilen Başbakan Davutoğlu'nu telefonla arayarak tebrik etti ve başarılar diledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçimin ardından teşekkür konuşması yaptı. Ahmet Davutoğlu "Eğer şu veya bu çevrelerin baskısı birtakım tuzakların kurulması karşısında yeterli bir güçle dimdik ayakta duramaz ve 1 Kasım'da bir zafiyet gösterilirse AK Parti'de görülecek her zafiyet artık Türkiye'nin zafiyetidir" dedi.

Ahmet Davutoğlu'nun konuşması:


Hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün baktığımızda, özellikle 7 Haziran sonrasında görülmektedir ki Türkiye’nin kaderiyle Ak Parti’nin kaderi tamamıyla örtüşmüştür.

Hiçbir siyasi parti, 81 vilayetimizi temsilen ve tüm sosyal katmanları, her köşesine temsil eden bir kongre yapma imkânına sahip değildir. AK Parti kadroları Türkiye’nin kaderi bağlamında, kendi kaderiyle bu kaderin akış seyrini belirleyecek güce sahiptirler. İlk günkü aşkla diyoruz, çünkü AK Parti her şeyden önce aşk hareketidir. Bir sevda, bir dava, bir gönül hareketidir. AK Parti kadroları, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın kurucu öncülüğünde Afyon’da çıkarları için bir araya gelmedi. Kurucu öncülerimize ve Cumhurbaşkanı'mıza takdir ve nimetlerimizi iletmek istiyorum.

Bugün AK Parti’de dinamizm, birlik beraberlik olduğu zaman Türkiye’de de olur. Sabah salona girdiğimizde müzik yoktu, şehitlerimize hürmeten coşkulu ve müzikli bir kongredense, ağır başlı, vakur ama coşkusunu yitirmemiş bir kongre yaptık. Müzik olmasa da kalplerin ritmiyle coşku kendi mecrasını bulur.

Bugün kongrede ortak bir ruh vardı. Bütün bir salon şahsı manevi halinde hep beraber AK Parti ruhunu yansıtacak şekilde heyecan ve tutku dolu bir atmosferi gerçekleştirdi. Bu atmosferin oluşması için ülkenin her bir yerinden Ankara’ya teşrif eden, yerel kıyafetleriyle gelen bacılarımıza hoşgeldiniz diyoruz.

AK Parti var oldukça 81 vilayetin kardeşliği var olacak. AK Parti var oldukça etle tırnağı, doğuyu batıdan, kuzeyi güneyden ayırmak mümkün olmayacak. 78 milyonu temsil eden her etnik ve mezhebi kökenden kilim deseni gibi yan yana oturan kardeşler gösterdi ki, biz burada oldukça ülkenin birliğini, beraberliğini, geleceğini tehdit edecek hiçbir güce izin vermeyiz.

Ortak vicdanımızı muhafaza etmek zorundayız. Vicdanlarını kaybedenler güçlerini korumaya çalışırlarsa o güç aldatıcı güç olur. Dünyanın her yerinde vicdanın sesi olduk. Diyarbakır anneleriyle de, şehit anneleriyle de vicdanın sesi olduk.

AK Parti vicdan hareketi olma vasfını her zaman koruyacak. Sizlerin tebliğ ettiği görev kurucu değerler olarak ifade ettiğimiz ortak vicdanlarımızı, değerlerimizi, gücün ahlaki boyutunu muhafaza ederek Türkiye’yi inşa etme misyonu verdiniz.

Bir partinin delegeleri, o partinin damarlarında akan kanlar gibi o partinin temsil gücüdür. Türkiye’nin her yanından taşıdığınız heyecan ve atmosfer için teşekkür ediyorum. Birtakım çevrelerde arzu edilen tüm kötü senaryoları tümüyle dumura uğratan davranışınız için teşekkür ediyorum.

Bu güvenle 14 yıl içinde hangi meydan okumaları yaptıysak bu özü koruyacağız. Düşününüz, 1299’da kudretli Osmanlı Devleti kurulduktan 14 yıl sonra Bursa’ya ulaşılmamıştı. Cumhuriyet kurulduktan 14 yıl sonra Türkiye, gelişmesini tamamlamıştı. Teşkilat mensuplarımıza sesleniyorum, 14 yıl içindeki büyük zaferlerin inşallah bir yenisi için 1 Kasım’a hazır olun. 1 Kasım seçimleri Türkiye’nin kaderini belirleme seçimi hüviyeti kazanmıştır. 1 Kasım’da yeni bir siyasi iktidar oluştuğu zaman Türkiye’nin 10 yılı, 20 yılı geçmiş kazanımlar üzerinden garantiye alınmış demektir. Ama eğer ki 1 Kasım’da bir zaafiyet gösterilirse, bu Türkiye'nin de zaafiyeti olacak.