AKP'den CHP'ye Cumhurbaşkanlığı barikatı
2007-01-15
AKP yönetimi, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu’nun 367 şartı doğrultusunda, oylamaya katılmayarak seçim yapıldıktan 10 dakika sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıklaması üzerine Cumhurbaşkanı seçimlerinde CHP ile uzlaşma arayışına girmeme kararı aldı.
15 Nisan’da aday açıklanmadan önce AKP yönetimi, sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alacak.
AKP’de cumhurbaşkanı seçiminin partinin oylarını 10 puan daha yukarı çekeceği değerlendirmesi yapılarak, kasım ayındaki seçimin Cumhurbaşkanı seçiminin hemen ardından yapılmak üzere öne çekilmesi eğilimi gündeme geldi.
AKP, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun 367 oy şartı doğrultusunda, seçim yapıldıktan 10 dakika sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvuracakları açıklaması nedeniyle Cumhurbaşkanı seçimlerinde CHP ile uzlaşma arayışına girmeme kararı aldı.
AKP yönetimi, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin izleyeceği yol haritasını belirlemeye başladı. AKP yönetiminin partinin adayı ve adayı belirlerken takınacağı tutuma ilişkin ilk kararı CHP’ye yönelik oldu. CHP’ye yönelik bu karar, Baykal’ın eski Başsavcı Kanadoğlu’nun toplantı yeter sayısı için 367 oyun zorunlu olduğuna ilişkin görüşlerinin ardından yaptığı, CHP’nin oylamalara katılmayıp, seçim yapıldıktan 10 dakika sonra, iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracakları açıklaması üzerine alındı. AKP yönetiminde CHP ile ilgili bu karar, “Cumhurbaşkanı adayımızı göstermeden önce toplumsal kesimlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek kuruluşlarıyla görüşmelerde bulunacağız. Bu görüşmelerde uzlaşı arayacağız. Aday konusunda da bu görüşmeler sonrasında karar vereceğiz. Ancak CHP bu konuda oylamaya katılmayıp Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini açıkladığı için şansını kaybetti. CHP ile uzlaşma arayışının anlamı kalmadı“ diye ifade edildi.
Cumhurbaşkanı seçiminde takvim belirlenirken partinin adayını 15 Nisan’da açıklaması benimsenirken, bu tarihten 1 ay öncesinden itibaren sivil toplum kuruluşlarıyla uzlaşma görüşmelerinin yapılması kararı alındı.
Parti yönetiminin AKP’nin Cumhurbaşkanı seçim sürecini yönetmesi“ tanımıyla seçim ve ardından ortaya çıkabilecek olası gelişmelere ilişkin değerlendirmelerinde bazı noktalarınm altı şöyle çizildi:
Partinin ve diğer partilerin oy oranları aylık yaptığımız anketlere göre ortada. İddia edilenen tersine süreci iyi yönetmemiz halinde Cumhurbaşkanı seçimi oyumuzu düşürmeyecek. Tersine cumhurbaşkanı seçimi toplumda olumlu etki yaratacak ve bize artı 10 puan kazandıracak. Partinin oyları kesinlikle yüzde 30’un altına düşmeyecek. Hatta, Türkiye cumhurbaşkanlığı da ve başbakanlığın da bizde olduğu bir dönemi isteyerek oy verip desteğimizi artıracak.
Eğer partilerin oylarında kaymalar olacaksa bu en çok CHP için olacak. CHP’nin oyları düşecek. Oy tablosundaki değişimle MHP ya da DYP’nin ya da her ikisinin birden Meclis’e girmesi durumunda, bu durum, bizden daha çok CHP’nin oylarını etkileyecek.
DTP’nin bağımsız aday çıkarmasının bizim milletvekili sayımızı düüşüreceği yorumları gerçeği yansıtmıyor. Yerel seçimlerde bizim Doğu ve Güneydoğu’da o zaman DEHAP adıyla seçime giren DTP’nin elinden 5 ili aldığımız gözden kaçırılıyor.
Bu arada, haftasonunda AKP yönetimince 13 bölgede yapılan toplantılarla il teşkilatlarının seçim işleri başkanları, genel merkezden gönderilen uzmanlar ve parti yöneticilerince eğitildi.
15 Nisan’da aday açıklanmadan önce AKP yönetimi, sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alacak.
AKP’de cumhurbaşkanı seçiminin partinin oylarını 10 puan daha yukarı çekeceği değerlendirmesi yapılarak, kasım ayındaki seçimin Cumhurbaşkanı seçiminin hemen ardından yapılmak üzere öne çekilmesi eğilimi gündeme geldi.
AKP, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun 367 oy şartı doğrultusunda, seçim yapıldıktan 10 dakika sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvuracakları açıklaması nedeniyle Cumhurbaşkanı seçimlerinde CHP ile uzlaşma arayışına girmeme kararı aldı.
AKP yönetimi, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin izleyeceği yol haritasını belirlemeye başladı. AKP yönetiminin partinin adayı ve adayı belirlerken takınacağı tutuma ilişkin ilk kararı CHP’ye yönelik oldu. CHP’ye yönelik bu karar, Baykal’ın eski Başsavcı Kanadoğlu’nun toplantı yeter sayısı için 367 oyun zorunlu olduğuna ilişkin görüşlerinin ardından yaptığı, CHP’nin oylamalara katılmayıp, seçim yapıldıktan 10 dakika sonra, iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracakları açıklaması üzerine alındı. AKP yönetiminde CHP ile ilgili bu karar, “Cumhurbaşkanı adayımızı göstermeden önce toplumsal kesimlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek kuruluşlarıyla görüşmelerde bulunacağız. Bu görüşmelerde uzlaşı arayacağız. Aday konusunda da bu görüşmeler sonrasında karar vereceğiz. Ancak CHP bu konuda oylamaya katılmayıp Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini açıkladığı için şansını kaybetti. CHP ile uzlaşma arayışının anlamı kalmadı“ diye ifade edildi.
Cumhurbaşkanı seçiminde takvim belirlenirken partinin adayını 15 Nisan’da açıklaması benimsenirken, bu tarihten 1 ay öncesinden itibaren sivil toplum kuruluşlarıyla uzlaşma görüşmelerinin yapılması kararı alındı.
Parti yönetiminin AKP’nin Cumhurbaşkanı seçim sürecini yönetmesi“ tanımıyla seçim ve ardından ortaya çıkabilecek olası gelişmelere ilişkin değerlendirmelerinde bazı noktalarınm altı şöyle çizildi:
Partinin ve diğer partilerin oy oranları aylık yaptığımız anketlere göre ortada. İddia edilenen tersine süreci iyi yönetmemiz halinde Cumhurbaşkanı seçimi oyumuzu düşürmeyecek. Tersine cumhurbaşkanı seçimi toplumda olumlu etki yaratacak ve bize artı 10 puan kazandıracak. Partinin oyları kesinlikle yüzde 30’un altına düşmeyecek. Hatta, Türkiye cumhurbaşkanlığı da ve başbakanlığın da bizde olduğu bir dönemi isteyerek oy verip desteğimizi artıracak.
Eğer partilerin oylarında kaymalar olacaksa bu en çok CHP için olacak. CHP’nin oyları düşecek. Oy tablosundaki değişimle MHP ya da DYP’nin ya da her ikisinin birden Meclis’e girmesi durumunda, bu durum, bizden daha çok CHP’nin oylarını etkileyecek.
DTP’nin bağımsız aday çıkarmasının bizim milletvekili sayımızı düüşüreceği yorumları gerçeği yansıtmıyor. Yerel seçimlerde bizim Doğu ve Güneydoğu’da o zaman DEHAP adıyla seçime giren DTP’nin elinden 5 ili aldığımız gözden kaçırılıyor.
Bu arada, haftasonunda AKP yönetimince 13 bölgede yapılan toplantılarla il teşkilatlarının seçim işleri başkanları, genel merkezden gönderilen uzmanlar ve parti yöneticilerince eğitildi.
- Harun Çoban 28 Mart
- Oğuzhan Arslan 27 Mart
- Ertuğrul Doğan 26 Mart
- İrfan Uzun 26 Mart
- Hilmi Özden 26 Mart
- Halil Murat Ünver 26 Mart
- Erkan Trükten 26 Mart
-
Deniz Işın Coşkuner
5897
-
Buğra Kavuncu
1722
-
Mehmet Fatih Çıtlak
1202
-
İlkay Buharalı
1065
-
Hacı Ali Konuk
830
-
Cafer Mahiroğlu
570
-
Engin Alan
358
-
Rahmi Özkan
334
-
Mehmet Aslantuğ
330
-
Recep Tayyip Erdoğan
320
-
Sahrap Soysal
282
-
Öykü Serter
271
-
Pınar Eliçe
240
-
Nur Viral
239
-
Ayşenur Arslan
203
-
Hacı Ali Konuk
830
-
İlkay Buharalı
1065
-
Deniz Gökçer
62
-
Buğra Kavuncu
1722
-
Okan Karacan
121
-
Harun Yahya
129
-
Müfit Gürtuna
144
-
Cüneyt Gökçer
114
-
Berker Güven
73
-
Özkan Pektaş
62