Radyoaktivite
Çevremizde her zaman için bir miktar radyasyon bulunur, fakat radyasyonun fazlası insan sağlığını tehdit ettiği gibi, daha ileri safhalarda ölüme yol açabilir.
Doğal radyasyon uranyum gibi bazı kimyasal elementler ile uzay boşluğundaki yıldızlar ve bazı nesneler tarafından üretilir. Bazı nesneler bir saniyeden çok daha az süreyle radyoaktif kalabilirler, bazıları ise binlerce yıl radyoaktif özelliğini koruyabilir.
Radyasyon özel makineler sayesinde de üretilebilir, bu makinelere Siklotron (ivme makinesi), doğrusal hızlandırıcı veya parçacık hızlandırıcı adı verilir. Bazı bilim adamları bu makineleri üzerinde çalışabilecekleri radyasyonu üretebilmek için kullanırlar. Röntgen cihazları az miktarda üretilen (X ışınları) sayesinde insan vucudunun iç kısımlarının görüntülenmesini sağlar.
Nükleer silahlar (atom bombaları), yapıları tahrip etmek ve insanları öldürmek amacıyla çok hızlı bir şekilde çok yüksek miktarda radyasyon ortaya çıkarırlar. Bu konuda en büyük ve insanlığın hafızasına kazınmış en acı deneyim, Amerikan ordusunun İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda (1945) Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı bombalardır. Öte yandan nükleer silahlar, İkinci Dünya Savaşı’ndan seksenli yılların sonuna kadar Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği başta olmak üzere, kapitalist ve sosyalist bloklar arasında meydana gelen Soğuk Savaş’ın temelini oluşturmuştur. Uzun yıllar boyunca devam eden karşılıklı nükleer tehditler, insanlık için korkutucu bir deneyim meydana getirmiştir.
Nükleer reaktörler elektrik üretmek için kullanılmaktadırlar. Bunlar da çok miktarda radyasyon meydana çıkarırlar, bu nedenle radyasyonun reaktörden dışarı sızmasını önleyecek şekilde dikkatlice inşa edilirler. Fakat birçok insan, reaktörlerde bir sorun oluşması durumunda radyasyonun çevreye yayılabileceğinden ve insanlara ve diğer canlılara zazar verebileceğinden endişe duymaktadır. 16 Nisan 1986’da Ukrayna’nın Çernobil şehrinde meydana gelen ve kanserojen etkileri Sovyetler Birliği ile Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında bugün de hissedilen büyük felaket, bu korkunun başlıca temelidir. Öte yandan nükleer reaktörlerin parçaları ve atıkları büyük sorun oluşturmaktadır. Kimi parçalar, yüzlerce hatta binlerce yıl boyunca radyoaktif kalabilmekte ve çevreye zarar verebilmektedir. Bu nedenle bunların güvenli bir şekilde nasıl saklanması gerektiğine ilişkin bugün bile devam eden tartışmalar vardır.
- Ahmet Kürsat Öçalan Bugün
- Alper Erinç Bugün
- Peter Higgs Dün
- Vittorio Alfieri 21 Nisan
- Nazan Saatçi 20 Nisan
- Semih Lütfü Turgut 19 Nisan
- Yıldız Ünsal 18 Nisan
- Tolga Han 2394
- Hasan Kılıç Hocaefendi 311
- Tansu Polatkan 258
- Önder Bekensir 145
- Aydın Uğurlular 144
- Rahmi Özkan 134
- Nihal Menzil 106
- Mehmet Uçum 105
- Uğur Dündar 99
- Mithat Baydur 80
- Mahmut Ustaosmanoğlu 78
- Murat Birsel 66
- Toprak Sergen 60
- İbrahim Hacıosmanoğlu 58
- Namık Ekin 57
- Tolga Han 2394
- Nihal Menzil 106
- Tansu Polatkan 258
- Osman Altuğ 54
- Mehmet Uçum 105
- Toprak Sergen 60
- Mithat Baydur 80
- Namık Ekin 57
- Rahmi Özkan 134
- Mahmut Ustaosmanoğlu 78