FB TW PIN NWS

Evrim Kuramı

Biyolojide evrim, canlı türlerinin nesilden nesile değişime uğrayarak ilk halinden farklı özellikler kazanmasıdır. Evrim, bir canlı popülasyonunun genetik kompozisyonunun zamanla değişmesi anlamına gelir.


Evrimin mekanizmasınının anlaşılmasında ve açıklanmasında bugün geçerli olan bilimsel sentez, Charles Darwin tarafından 1859'da ortaya atılmış olan evrim kuramı üstüne kuruludur. Evrim kuramına göre canlılığın devamı ve çeşitliliği doğal seçilimle sağlanır. Doğal seçilimin üç temel bileşeni bulunur: Genetik karakterlerin devamını sağlayan kalıtım, farklı karakterlerin popülasyondaki zenginliğini sağlayan çeşitlilik, ve bu çeşitli karakterlerden doğadaki koşullara en uygun olanının hayatta kalmasını sağlayan seçilim.


1930'lar ve sonrasında daha önce Gregor Mendel tarafından ortaya konmuş olan kalıtım kuramı, moleküler biyoloji'nin kalıtımın moleküler temellerine dair sağladığı bilgi ve Darwin'in kuramının sentezlenmesiyle evrim kuramı modern halini aldı. Güncel bakış açısıyla evrim, bir gen havuzu içinde bir nesilden diğerine belli bir karakterin oluşmasında etkili olan allellerden birinin sıklığının değişmesi olarak tanımlanabilir. Doğal seçilim, genetik özelliklerin üremeye katkısı, ve popülasyon yapısı bu değişime etki eden faktörlerdir.


Evrim kuramı, insanlığın kökenine ilişkin sonuçları nedeniyle ortaya atıldığından bu yana sosyal ve politik platformda en çok tartışılan bilimsel teoridir. Bunun sonucunda, kuramın bilimsel algılanışı ile popüler algılanışı oldukça farklı olagelmiştir. Evrim kuramına popüler düzeyde karşı çıkan ve onun yerine yeryüzündeki canlılığın kökeni ve çeşitliliğini doğaüstü bir yaratıcıya bağlayan akımlara genel olarak yaradılışçılık adı verilir. Evrim kuramı, popüler düzeyde tartışıldığında algılandığı gibi bir inanç değildir. Evrim kuramı bir bilimsel [teoridir], dolayısıyla doğruluğu bilimsel çevrelerce kabul edilmekle birlikte üzerinde hâla araştırmalar yapılmaktadır. Evirm kuramının ilk ifade edilişi olan türlerin kökeni isimli darwin'in çalışmasıyla bugünkü evrim kuramı arasında çok büyük farklar vardır. Bu, kuramın bir inanç değil de bilimsel bir araştırma olduğunu kanıtlar. Aslında kuram üzerinde çalışan bilim insanları, varolan popüler tartışmadan çok uzaktır. Bilim, insanlığın cevabını bulamadığı soruları, deneyler ve somut gerçeklikler üzerinden araştırmak zorundadır. Çalışma prensibi de, sorulara mantıklı cevap veren bir hipotez kurup bu hipotezin araştırılmasıdır. İnsanlığın cevap aradığı sorular, felsefe ve dinin de konusu olmuştur. Felsefe düşünce ile, din ise inanç ile bu soruların cevaplarını vermeye çalışmıştır. Önemli olan bunların birbirine karıştırılmamasıdır.