FB TW PIN NWS

Budapeşte

Budapeşte

Budapeşte, Macaristan'ın başkentidir. Aslında Tuna nehrinin iki yakasındaki Budin (Buda) ve Peşte'nin 17 Kasım 1873 yılında birleşmesiyle oluşmuş şehirdir.

Tuna nehrinin ayırdığı Budin ve Peşte şehirlerini birbirine bağlayan Széchenyi Zincir Köprüsü 1849'da açıldı. Budin, Peşte ve Óbuda (Eski Budin) 1873 yılında resmen birleşerek Budapeşte adını aldı.

Budapeşte, Macaristan'ın politik, kültürel, ticari, endüstri ve ihracat merkezidir. Berlin’den sonra Orta Avrupa’nın en büyük ikinci şehri olup, Macaristan nüfusunun beşte biri, 2016 yılı sayımına göre 1.752.704 kişi Budapeşte'de yaşamlarını sürdürmektedir.

Budapeşte coğrafi konumu, tarihî eserleri ve diğer çekicilikleri ile Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Şehir Tuna’nın batı yakasında Buda (Budin) ve doğu yakasında Peşte şeklinde iki bölüme ayrılmıştır. Tuna’nın batı kıyısında Buda kalesinin çevresindeki görece engebeli bölgede tarihî semtler uzanır. Şehrin iş merkezi ve kalabalık semtleri ise Tuna’nın doğusundaki ovaya açılan düzlüktedir.

Tarihçe
Osmanlı dönemi
Kanuni Sultan Süleyman tarafından ilk olarak 1526’da fethedilen Budin ve Peşte, bir buçuk asırlık bir Türk hakimiyetinden sonra 1686’da elden çıkmıştır. Türk idaresi sırasında, Karadeniz üzerinden Tuna yoluyla İstanbul’dan nispeten kolay ulaşılan bir beylerbeyilik merkezi olduğundan kolayca Türkleşmişti. Ticaret yollarının birleştiği bir yerde bulunan Budin ve Peşte, bir taraftan zengin bir ticaret şehri görünümü alırken, burada kurulan çeşitli vakıflar bu Orta Avrupa şehrine bir Osmanlı yerleşim merkezi manzarası vermişti. 1662 yılında burayı ziyaret eden Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Budin ve Peşte’nin etraflı bir tasviri bulunmaktadır.

Evliya Çelebi, Buda’da 25 cami, 47 mescit, 12 medrese, 16 mektep, 2 hamam, 8 kaplıca, 9 han, 1 saat kulesi ve 1 bedesten bulunduğunu bildirmektedir. Bunların çoğu bugün ayakta değildir. Sokullu Mustafa Paşa'nın yaptırdığı Mustafa Paşa Camii ve Türbesinin Mimar Sinan’ın eseri olduğu bilinmektedir.

19. yüzyıl
19. yüzyılda Macaristan'ın bağımsızlık mücadelesi ve modernleşmesi dönemin karakterini oluşturmuştur. 1848'de Habsburglara karşı başkentte ayaklanma başlamış ve bir yıl sonra bastırılmıştır. Budapeşte 1867 Avusturya-Macaristan Antlaşması ile doğan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun iki başkentinden birisi oldu. Bu uzlaşma Budapeşte'nin I. Dünya Savaşı'na kadar sürecek olan ikinci büyük kalkınma dönemini başlattı. Budin ve Peşte'yi birbirine bağlayan ilk kalıcı köprü olan Zincirli Köprü de 1849'da açıldı. Peşte ülkenin idari, siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel merkezi haline gelmeye başladı. Şehrin gelişmesine bağlı olarak Macaristan'ın kırsal kesimlerinden artan göç Macarların şehirde çoğunluğa sahip olan etnik grup olmasını sağladı. 1851'de Macarlar Budapeşte nüfusunun %35.6'sını oluştururken bu oran 1910 itibarıyla %85.9'a çıkmıştır. Buna bağlı olarak Budapeşte'de en çok kullanılan dil artık Almanca değil Macarca oldu. Diğer yandan 1900'de şehrin nüfusunun %23.6'sı Yahudiydi. Budapeşte'deki büyük Yahudi topluluğundan dolayı 20. yüzyılın başında Budapeşte sıkça "Yahudilerin Mekkesi" ya da "Yudapeşte" şeklinde anılır olmuştu.

20. yüzyıl
I. Dünya Savaşı'nın sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkıldı ve Macaristan Cumhuriyeti ilan edildi. 1920'de imzalanan Triyanon Antlaşması ise ülkenin bölünmesine ve Macaristan'ın nüfusunun ve topraklarının üçte ikisini kaybetmesine yol açmıştır.


Nehir kıyısında bulunan II. Dünya Savaşı Yahudi anıtı
1944 yılında, II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru, Budapeşte kısmen Britanya ve Amerikan hava saldırıları tarafından tahrip edildi. 24 Aralık 1944'ten 13 Şubat 1945'e kadar şehir Budapeşte Muharebesi'nde kuşatıldı. Budapeşte'ye saldıran Sovyet ve Rumen askerleri, Alman ve Macar askerlerine karşı şehri savunmak büyük zarara yol açtılar. Bütün köprüler Almanlar tarafından tahrip edilmiştir. Ancak Zincirli Köprü'deki aslan heykelleri savaşın yıkımından kurtulmuşlardır. 38.000'den fazla sivil çatışma sırasında hayatını kaybetti. Budapeşte'de bulunan 250.000 Yahudi nüfusunun %20 ila %40'ı 1944 ve 1945 başlarında Nazi soykırımı yoluyla öldü. İsveçli diplomat Raoul Wallenberg Yahudilere İsveç pasaportları vererek ve onları konsolosluk koruması altına alarak onbinlerce Budapeşte Yahudi'sinin hayatını kurtarmayı başarmıştır.

1949 yılında, Macaristan Komünist Halk Cumhuriyeti ilan edildi. Yeni komünist devlet Budin Kalesi'ni eski rejimin sembolü olarak görmüş ve 1950'lerde kale ciddi şekilde tahrip edilmiştir. 23 Ekim 1956'da Budapeşte'de demokratik değişiklikler talep eden barışçıl gösteriler başladı. Göstericiler Budapeşte radyo istasyonuna giderek taleplerinin yayınlanmasını istediler. Yönetimse göstericilerin vurulması emrini verdi. Macar askerlerse silahlarını göstericilere vererek binanın ele geçirilmesini sağladılar. Böylece Macar Devrimi başlamış oldu. Göstericiler Imre Nagy'nin başbakan olmasını talep ettiler ve aynı günün akşamında Macaristan İşçi Partisi Merkez Komitesi bu talebi kabul etti.

Kalkışmanın en önemli karakteristiği ise Sovyet karşıtı olmasıdır. Nagy başbakan olduktan sonra Varşova Paktı'ndan ayrılacaklarını ve tarafsız olacaklarını ilan ettikten sonra Sovyet tankları isyanı bastırmak için Budapeşte'ye girdi. Çatışmalar 3000'den fazla ölü bırakarak, Kasım ayının başına kadar devam etti. 2006'da devrimin 50. yılına istinaden Şehir Parkı'na yapılan anıt açıldı.

Altmışlardan seksenlerin sonuna kadar Budapeşte Doğu Bloku'nun en mutlu "kışlası" olarak anılırdı ve şehir bu dönemde II. Dünya Savaşı'nın yarattığı yıkımı sonunda atlatabilmiştir. Yıkılan köprülerden Erzebet Köprüsü ancak 1964'te tekrar inşa edilebilmiştir. 1970'lerde ayrıca M2 ve M3 metro hatları açıldı. 1987 yılında, Tuna kıyısındaki Buda Kalesi Dünya Mirası UNESCO listesine dahil edilmiştir. Andrassy Bulvarı (Milenyum Yeraltı, Hosok tere ve Városliget dahil) 2002 yılında UNESCO listesine eklendi. 1980'li yıllarda kentin nüfusu 2,1 milyona ulaşmıştır.

20. yüzyılın sonlarında ise 1989 Devrimleriyle sivil hayattaki değişim Budapeşte sokaklarına da yansımıştır. Diktatörlük döneminden kalan anıtlar kamusal alanlardan kaldırılmış ve Hatıra Parkı'na taşınmıştır.

Ekonomi
Eskiden ekonominin merkezi Buda iken 19. yüzyıldan sonra ticaret etkinlikleri Peşte’ye kaymıştır. Büyük bankalar, ülkedeki yabancı şirketlerin çoğu ve en güzel mağazalar Peşte’nin Belvaros semtindedir.

Budapeşte temel sanayi (termik santral, çelik ve boru fabrikaları, petrokimya, yapı sanayileri) ve tüketim sanayisi (un fabrikaları, hazır giyim, kereste, kâğıt, matbaacılık, ilaç, kozmetik sanayileri) merkezidir. Ayrıca COMECON çerçevesi içinde, mekanik ve elektrikli makinalar (takım tezgâhları, kamyonlar, demiryolu gereçleri, telefon santralleri, elektronik cihazlar) yapımı da önemli seviyelere ulaşmıştır.

İkinci Dünya Savaşında Budapeşte büyük bir hasar görmüştü. Fabrikaların ve meskenlerin neredeyse tamamı ya yıkıldı ya da hasar gördü. Bütün köprüler yıkıldığı için ulaşım da durmuştu. 1945’te Sovyet orduları Budapeşte’ye girdiğinde nüfus dörtte biri kadar azalmıştı. Şehrin inşası yıllar sürdü. 1950’de çevredeki köy ve ilçelerin katılmasıyla genişletildi. Sanayileşme tekrar başladı ancak çevre il ve ilçelere yayılması için de tedbirler alındı. Şehrin Tuna üzerinde her zaman önemli bir kavşak noktası olması, sanayileşme öncesinde yapılan merkezî demiryolları ve Macaristan’a dağılan yolların merkezinde bulunması Budapeşte’nin gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur. 1970'lerde şehiriçi trafiğinin rahatlatılmasında önemli rol oynayan metro sistemi kuruldu. Temizliği, hızlı ve ucuz olmasıyla Budapeşte metrosu şehrin özelliklerindendir. Macaristan’ın en iyi okulları, Macar Bilimler Akademisi, Orta Avrupa Üniversitesi (Central European University) ve araştırma enstitüleri Budapeşte’dedir.

İklim
Budapeşte’de Büyük Macaristan Ovasının sert kara iklimi ile Transtuna’nın bol yağışlı iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Hava sıcaklığı en sıcak ay olan Temmuz’da ortalama 22 °C ve en soğuk ay olan Ocak’ta ise ortalama -1 °C’dir.