FB TW PIN NWS

Kavanin Meclisi

Kavanin Meclisi

Kavanin meclisi (1882-1931)


Kıbrıs'ın bir İngiliz sömürgesi olduğu dönem içerisinde, 1882 Anayasası'yla kurulan Yasama/Kavanin Meclisi, Ada'nın ilk parlamentosu sayılabilir.

Yerli halk tarafından seçilmiş sivil temsilcilerin, atanmış İngiliz memur üyelerden iki kat fazla olduğu bu Meclis kanalıyla, sömürge halkının ülke yönetimine en azından yasama işlerine katılımları kısmen de olsa sağlanmış oluyordu.

Kavanin Meclisi, Ada halkının Anglo-Sakson hukuksal ilkeleri çizgisinde bir parlamenter demokrasi pratiği edinmesine yol açmış, ancak bu süreç, 1931 yılında İngiliz sömürge yönetiminin Meclisi feshetmesiyle kesintiye uğramıştır. 82 yıllık İngiliz sömürge dönemi içerisinde Meclisin ömrü yaklaşık 50 yıldan ibaret olabilmiş, bu 50 yıl boyunca Ada'da 11 genel ve çok sayıda ara seçim yapılmıştır. Sömürge dönemi uygulamaları, geleneksel kurumlar ile yapıları kısmen koruyarak modernleşme sürecinde yeni bir kimlik kazanmaları ile politize olmalarını da getirmiştir. Dinsel kimlikten etnik kimliğe geçiş süreci de bu dönemde tamamlanmış, çağın gereği olarak gelişimlerini sürdüren milliyetçiliklerin birbirlerine karşıtlık temelinde nitelik kazanmaları söz konusu olmuştur.

Bu noktada İngilizlerin, kolonilerinde uyguladıkları genel olarak kabul edilen böl-yönet gibi taktik ve stratejiler yoluyla, Ada halkları arasında zaten var olan siyasal karşıtlıkları kullandığı, gerektiğinde bunların belirginleşmesini teşvik ettiği de göz ardı edilmemelidir.

Sömürge yönetimi, Ada üzerindeki varlığını uzun süreli kılmak için her bir toplum içindeki ayrılıkları da kullanmış, kendisiyle işbirliğine eğilimli liderlik kadrolarını desteklemeye çalışmıştır. İngiliz yönetimi, Ada'nın geleneksel dine dayalı toplumsal ayrışmalarını temel alarak, Ada halkını Müslüman ve Gayrimüslim şeklinde tanımlamaya devam etmiş, bu grupların nüfus oranını gözeterek ise Meclisin toplam yerli sandalye kontenjanının %25'ini Müslümanlara, geriye kalan %75'ini ise gayrimüslim cemaatlere ayırmıştır. Ancak bu ayırım, Ada nüfus yapısı ile koşullarına bağlı olarak Meclis üyelerinin ağırlıklı şekilde Müslüman Türk ve Ortodoks Rumlardan oluşmasını sağlamış, Ada'da ya şayan Maronit, Ermeni, Yahudi gibi nispeten küçük cemaatler temsil edilmemiş, sadece Ortodoks Rumların Meclisi boykot ettikleri dönemlerde örneğin Maronit cemaatin temsilcileri Meclise girebilmiştir.

Mecliste Müslüman, Gayrimüslim ve Hükümet Kanadı olmak üzere toplam üç gruptan söz edilebilir. Bununla birlikte Enosis talebinin gündeme getirilmediği özellikle ilk yirmi yıl boyunca ise daha çok Müslüman ve Gayrimüslim yerlileri temsil eden seçilmişler ile İngiliz sömürge yönetimini temsil eden Hükümet Kanadından oluşan iki gruptan da söz edilebilir. Anayasa'nın Meclise tanıdığı yetki ve haklar yerli üyelerin Ada yönetimine katılımlarını oldukça sınırladığından sosyo-ekonomik ve kısmen idari içerikli ortak sorunlar ı paydasında yerli üyeler, Meclisteki Hükümet Kanadına karşı bir muhalefet partisi görünümü kazanmaktaydı. Kıbrıslı Türk ve Rum yerli üyelerin, siyasi nitelikli konu ve hedeflerinde keskin bir şekilde ayrılmaları ise Mecliste bir Türk-İngiliz ittifakına yol açıyordu. Meclisin sayısal kompozisyonu, farklı gündem ve konulara göre oluşan grupların herhangi bir karar çıkartabilmeleri için uzlaşmalarını gerektirmekteydi.

Toplam üç grup söz konusu olduğunda, hiçbir grup tek başına Meclisi kontrol etme gücüne sahip değildi. Mecliste çoğunlukla İngiliz ve Rum üyeler çatışma yaşadıklarından, Meclisin en küçük grubunu oluşturan Türk üyeler stratejik bir kilit konumunda bulunmaktaydılar.

Meclis, Ada'da bir uzlaşı kültürünün gelişmesini sağlayabilecek potansiyel de taşımaktaydı. Özellikle Kıbrıslı Türk ve Rum üyelerin Ada'nın ortak sorunları noktasında uzlaşabilmeleri, Ada yönetimine gerçek anlamda katılımlarının sağlanması halinde, kendi yönetimlerindeki bir Kıbrıs fikrine sadakat geliştirmelerini getirebilirdi. Ancak yerli vekiller nezdinde Meclise talep ettikleri yetkilerin bir türlü tanınmamış olması, Ada kaynaklarının ne şekilde ve hangi alanlara harcanacağı konularındaki fikirlerinin dikkate alınmaması ve benzeri, Ada yönetimine katılıp idari tecrübe edinmelerini engellediği gibi Meclisin işlevselliği ile yararını bile sorgulamalarına neden olmaktaydı.

Bu durum, Rum ileri gelenleri arasındaki önceliğin Enosis mücadelesine verilmesi taraftarlarını güçlendirdiği de açık olup, mücadelelerini yasal düzlemde koloni kurallarıyla veremeyecekleri duygusunu geliştirmelerinde de rol oynamıştır. Kavanin Meclisi'nde bulunan tüm üye ve grupların, büyük ölçüde sağlandığı görülen ifade özgürlüğü çerçevesinde, hemen her görüşü dile getirmeleri mümkündü. Bu durum, Meclis tutanaklarının Ada sosyo-ekonomik ve siyasal tarihini aydınlatacak, Ada halklarının kültürel-siyasal seviyelerine, olay ve konulara yaklaşımlarına, sorunları ile beklentilerine ışık tutacak içerikte olmasını sağlamıştır.